Essen Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Thomas Kufen,

Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Dr. Haydar Bekiroğlu,

Basınımızın kıymetli temsilcileri,

Almanya’daki Türk Toplumunun Değerli Üyeleri,

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kıymetli Vatandaşlarım,

Bugün Cumhuriyetimizin Yüzüncü yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!

Büyük Türk Milleti’nin birer ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyiz.

Atatürk’ün 10. Yıl nutkunda “Ebediyete akıp giden her on yılda, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde” kutlanmasını dilediği Cumhuriyetimizin100. Kuruluş Yıldönümünü birlik ve beraberlik içinde coşkuyla kutluyoruz.

Binlerce yıllık devlet geleneğine ve medeniyet birikimine sahip Yüce Türk Milleti, bir asırlık Cumhuriyet tecrübesini de başarıyla tamamlamıştır.

Tarih boyunca birlik ve beraberliğimizi yıkmaya tevessül eden her türlü girişimi boşa çıkaran Aziz Milletimiz, önce Çanakkale’de dillere destan mücadele azmini sergilemiş, akabinde Dumlupınar'da elde ettiği büyük zaferle ayrılmaz bir bütün olduğunu tüm dünyaya
ilan etmiştir.

Milli Mücadelenin Başkomutanı, onurlu direnişimizin Önderi ve Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve değerli silah arkadaşlarını buradan rahmet ve minnetle anıyoruz.

Saygıdeğer Konuklar,

Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk günlerdeki şartlara bakıldığında, uzun süren savaşların da etkisiyle yıpranmış ve yorulmuş bir halk, şehit düşerek yitirilmiş bir gençlik, yaygın salgın ve hastalıklarla boğulmuş bir ülke görürüz.

Çatışma ve istikrarsızlıklarla dolu, yüz yıldır dengesini bulamamış çetin ve zorlu bu coğrafyada tam bir Asır Cumhuriyetimizi yaşatıp büyütmenin haklı gururunu taşıyoruz.

Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkarmak, milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılmak, millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne taşımak Atamızın bize sunduğu üç büyük hedeftir.

Ne mutlu ki bugün, hiç de mütevazı olmaya gerek duymadan, bilimde, sporda, sanatta, sanayide, ticarette ve uluslararası ilişkilerde küresel bir Türkiye markası yarattığımızı gösteriyoruz. Anadolu’nun kırsalından çıkıp Nobel ödülü kazanan bilim insanlarımız; uluslararası çapta saygınlık elde eden sanatçılarımız, rüştünü ispatlamış dünya lideri sporcularımız var.

Ülkemizin tam bağımsız müreffeh ve saygın bir toplum olarak küresel düzeyde yer edinmesine emek verenlere ve katkı sunanlara müteşekkiriz.

Dünyada ve özellikle bölgemizde devam eden savaşların ve çatışmaların durması, acıların dinmesi için Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” düsturunun yeryüzünde hakim olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız bulunmaktadır.

Sevgili Alman Dostlarımız,

Ne yazık ki ülkemizin yaşadığı en büyük doğal afet olan asrın felaketi Cumhuriyetimizin 100. Yılına denk gelmiştir.

On binlerce insanımızı kaybettiğimiz bu felakette Alman dostlarımızın acımızı paylaştığını görmek bizlere güç ve kuvvet vermiştir.

Benzer felaketlerde de yardıma ilk koşanlar yine Almanya’daki Türk toplum üyeleri ve Alman dostlarımız olmuştur.

Zor günlerimizde uzanan yardım bu eli hafızalarımızda her daim canlı kalacaktır.

Kıymetli Genç Kardeşim,

Bu yol uzun, bu yol çetin. Ama yine de yürüyeceksin.

Yorulup, sendeleyebilir, belki de düşebilirsin.

Ama kalkıp devam edeceksin.

Ben neyi değiştirebilirim ki diye sarsılırsa iraden, Cumhuriyet’in kuruluş şartlarını düşüneceksin.

Çünkü, Binlerce yıldır olduğu gibi, 100 yıl önce görüldüğü gibi, sayısız vesilelerle ispatlandığı gibi, Yüce Türk Milleti’nin birlik ve beraberlik içinde üstesinden gelemeyeceği zorluk, yenemeyeceği güçlük, alt edemeyeceği badire yoktur.

Saygılarımla,